16 Aralık 2017 Cumartesi

Ted Bundy'nin Hayatı


''Biz seri katiller, oğullarınızız, kocalarınızız, biz her yerdeyiz. Ve yarın çocuklarınızdan daha çoğu ölmüş olacak.'' -Ted Bundy


Amerikan seri katillerinin öncül örneği olarak kabul edilen Ted Bundy, 24 Kasım 1946'da gayri meşru ilişki sonucu dünyaya geldi. Annesi Eleanor Louise Cowell'ı yıllarca ablası olarak bildi. Annesinin bunu sır olarak saklama nedeni gayri meşru bir çocuğun getireceği sosyal baskıdan kurtulmaktı.

Ted, huzursuzluğun hakim olduğu bir evde büyümüştü. Annesi ağır depresyon yaşıyordu. Babası Samuel Cowel, oldukça öfkeli ve sert bir adamdı. Pornokrafik yayınlar okurdu. Ted büyüdükçe, ablası olarak bildiği annesiyle olan ilişkileri karmaşık bir hale geldi. Ve bu, Ted'in yoldan çıkmasına sebep olacaktı. Bir keresinde, annesi uyuyakalmıştı ve uyandığında Ted'in mutfaktaki tüm bıçakları yanına getirdiğini görmüştü. Bıçakların sivri uçları kendisine dönük bir şekilde onun etrafına dizilmişti. 


Küçük yaşlarda yaşadığı uyumsuzluk sorunları haricinde Ted, her çocuk gibi sebze yemeklerinden hoşlanmazdı, Noel Baba'ya inanırdı ve dolabında saklandığını düşündüğü canavardan korkardı. 


Ted Bundy, ortaokul zamanlarında sessiz, sakin, içine kapanık bir çocuktu. İnsanlarla nasıl geçineceğini bilmiyordu. Kekemelikten muzdaripti ve hiç flört etmedi.


Ted'in halihazırda ortaya çıkmakta olan gizli bir yönü vardı. Sürekli hoşnut hissetme ve otoriteye karşı gelme isteği onun kendisini özel hissetme ve nam salma gibi narsist kökenli örüntüler edinmesine katkıda bulundu. Ted, kendisini yasaların üzerinde görüyordu. 15 yaşına geldiğinde usta bir mağaza hırsızı oluvermişti. Aynı zamanda bir röntgenci haline gelmişti. Gecenin karanlığında kızların penceresinde ortaya çıkıyordu. 


1965 yılında liseden mezun oldu, ertesi yıl üniversiteye girdi. Ancak kampüste kendini çok yalnız ve kayıp hissetti. Ted, kendi içinde bir boşluktaydı. Halinden memnun olmadığı için kendini geliştirme konusunda azimliydi. Zamanla yeni bir kişilik üretmeye başladı. Eski Ted utangaç ve çekingense yeni Ted espritüel, soğukkanlı ve kendinden emin olacaktı. 


Ted, üniversitede ilk ve gerçek aşkı olan Stefanny Brooks ile tanıştı. Omuzlarına kadar inen ve ortadan ikiye ayırdığı uzun saçları onu çekici kılıyordu. Ted ona aşık olmuştu. Bir yıl kadar birlikte olduktan sonra kız arkadaşı bu ilişkinin sonunu göremediği için ondan ayrılmak istediğini söyledi. Ted'in toy olduğunu düşünüyordu.  Ona hiçbir hedefinin olmadığını, hırslı olmadığını söyledi. Ted, plan yapamıyordu ve düzenli değildi. Ted'in adeta dünyası başına yıkılmıştı. Ted ona karşı saplantı geliştirdi. Okulu bıraktı ve akrabalarını ziyaret etmek için Philadelphia'ya geri döndü. Bu dönüşün bir amacı vardı, kafasını sürekli meşgul eden sorulara cevap bulması gerekiyordu. Belediye binasında her zaman şüphe duyduğu şeyin aslını öğrendi. Gerçek annesi, aslında ablası olarak bildiği kişiydi. Kendi kimlik algısında büyük bir sarsıntı oluşmuştu. Kendisinin gayrimeşru bir çocuk olduğunu öğrenmesi onun için çok yıkıcı oldu. Annesi tarafından ihanete uğramış ve ilk aşkı tarafından terk edilmiş öfkeli bir adamdı artık Ted. 


Ani bir kararla üniversiteye geri döndü. Orada bir oda tutarak psikoloji okumaya başladı. Bütün derslerde başarılı oldu ve kendisine bir hedef belirledi. Zamanla arkadaşları ve çevresi Bundy'yi yakışıklı, zeki ve uyumlu bir genç adam olarak tanınmaya başladı. Ancak onun kimsenin göremediği şeytani bir yönü ve intikam alma planları vardı. Listesindeki ilk kişi, kendisini terk eden ilk aşkı Stephanie Brooks idi. 


Üniversiteki öğretmenleri onun çok başarılı, çok zeki ve arkadaş canlısı olduğunu düşünüyordu. Kimse onun şeytani yönünü tahmin dahi edemezdi. 25 yaşına geldiğinde boş zamanlarında intihar acil yardım hattında çalışıyordu. Birçok kişiyi intihardan vazgeçirdiği bilinmektedir.


1972 yılında, eski kız arkadaşı hala onun düşüncelerine yerleşik durumdaydı. İş gezisi için San Fransisco'ya gittiği sırada onunla karşılaştı. Ted'in yeni hali Stephanie'nin aklını başından almıştı. Stephanie, kendine oldukça güvenen Ted'e aşık oldu ve onun evlilik teklifini memnuniyetle kabul etti. Kısa zaman sonra Ted intikamını Stephanie'den ayrılarak almış oldu. Artık istediği her kadını elde edebileceğine kendisini inandırdı. 


4 Ocak 1974 tarihinde, 5 yıl süresince bütün ülkeyi dehşete düşürecek öldürme hücumuna başlamıştı. Kurbanları, eski sevgilisi Stephanie'ye benzeyen kadınlardan oluşuyordu. Uzun saçları ortadan ayrılmış kadınlardı. Ted Buny'i inceleyenlerin çoğu, onun kendi hayatını mahvettiğini düşündüğü kadınlardan intikam aldığına inanıyordu. 


Ted Bundy'nin tahmini 120 cinayetin sorumlusu olduğu düşünülmektedir ancak bunlardan sadece 36'sının tarafınca işlendiği ispat edilebilmiştir. Bundy, cinayetleri işlerken çeşitli aletler kullanırdı. Bunlar; levye, buz kıracağı, kelepçe, metal boru ve kadın çorabıydı. Kurbanlarını çekiciliğiyle savunmasız bırakırdı.  


Kurbanlarına genelde sakat numarası yapardı. Kendisine yardımcı olmaları isteğinde bulunup onları arabasına yakınlaştırır, bu esnada kafalarına levyeyle vurup etkisiz hale getirirdi. Tenha bir yere götürdüğü kurbanlarına  tecavüz edip öldürmüştür, hatta onların cesetlerine de defalarca kez tecavüz etmiştir. Bazı kurbanların ise bedenlerini kesmiştir. 


16 Ağustos 1975'te ilk kez tutuklandığında, genç bir kadını kaçırmaya çalıştığı için 15 yıl hapis cezası aldı. Dedektifler, seri cinayetler hakkında Bundy'den kuşkulanıyorlardı, fakat henüz ortada bir delil yoktu.


7 Haziran 1977'de cinayet davası için Pitkin County, Colorado'ya nakledildi. Dava arasında kütüphaneyi görmesine izin verildiği zaman ikinci katın penceresinden atlayarak kaçtı. Bu düşüş Bundy'nin iki ayak bileğine de zarar verdi, bu yüzden fazla uzaklaşamadı ve bir hafta sonra yakalandı. Hapiste duruşmayı beklediği sıralar yemek yemeyi bıraktı. Gardiyanlar onun grev yaptığına inanıyordu. Ancak bu, hücresinde bulunan havalandırma boşluğuna rahat sığabilmesi adına yaptığı zekice bir eylemdi. 30 Ekim 1977'de havalandırma boşluğundan kaçmayı başardı, bir araba çalarak yola koyuldu.


Kaçtıktan sonra kendisine yeni bir kimlik edindi. Bir eve yerleşti, artık rahat yaşayabilirdi. Ancak öldürmeden duramadı. Ocak 1978'de uyuyan iki kadını sopayla döverek öldürdü, iki kızı da ciddi biçimde yaraladı. 9 Şubat 1978'de Lake City Florida'ya gitti. 


12 yaşındaki Kimberly Leach'i kaçırarak öldürdü. Kimberly onun son kurbanı oldu. 15 Şubat'ta Pensacola, Florida'ya giderken polis tarafından arabası durduruldu. Kullandığı aracın çalıntı olduğu anlaşıldı ve Bundy tutuklandı. 


İkinci defa başlayan dava süreci 25 Haziran 1979'dan 29 Temmuz'a kadar sürdü. Savunma avukatları verilmesine rağmen Bundy, başarılı bir avukat olduğundan savunmasını kendisi yaptı. Yakışıklı görüntüsüne ve kişiliğine hayran olan bazı kadınlar Ted'in duruşmalarına katıldılar ve onu hayranlıkla izlediler. Bazıları Bund'nin dikkatini çekebilmek için, onun ilk aşkı Stephanie gibi saçlarını siyaha boyatıp ortadan ikiye ayırdılar. 


Bir kurbanının kalçasında bıraktığı derin ısırık izi, onun yakayı ele vermesine neden oldu. Isırığın uzman raporuna göre, tamamiyle Bundy’nin dişleriyle örtüştüğü tespit edildi. Suçlu bulunduktan sonra hakim Edward Cowart tarafından elektrikli sandalyeyle ölüme mahkum edildi. Duruşma ve hapis boyunca yüzlerce kadın ve erkek hayranından mektuplar aldı. Ve bir hayranıyla evlenip ondan kız çocuğu sahibi oldu. 


Son ana kadar suçlarını kabul etmeyen Bundy idamını 10 yıl kadar geciktirdi. Son ana kadar idam cezasından kurtulabileceğine inandı. İdamından bir gün önce son röportajını verdi. Gardiyanlardan alınan bilgiye göre, hazırlık için hücresinden zorla çıkarıldı ve idam edileceği odaya geldiğinde çok korktu.


23 Ocak 1989 günü, saat 7:06'da Bundy Elektrikli sandalyede, 2.000 volt elektrik vücudunda gezdirilerek idam edildi. 7:16'da öldüğü açıklandı. 


Hapihanenin dışında bekleyen yaklaşık 500 kişiye Bundy'nin öldüğü duyuruldu. Coşkulu kalabalık idamı üzerine şarkı söyleyip dans etti ve yürüyüş gerçekleştirdi. Ayrıca cezaevinin karşısında havai fişekler patlatıldı. Bundy'nin cesedini taşıyan beyaz cenaze arabası cezaevinden ayrıldıktan sonra yüksek sesle alkışlandı. Ted Bundy cesedi Gainesville'de yakıldı ve külleri vasiyeti uyarınca Washington State Cascade Range'da açıklanmayan bir yerde dağıtıldı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder